Bu Eylül ayının 20 ile 23’ü arasında İstanbul sanatın odağındaydı. Türkiye ve dünya çağdaş sanatının en önemli eserlerini bir mekânda buluşturan 13. Contemporary Istanbul’a bu yıl, 22 ülkeden 83 galeri, 400’ü yabancı 650 sanatçı ile katıldı. Hal böyle olunca da bana uçağa atlayıp, sanat dolu bir haftasonunun peşine düşmek kaldı . İşte benim objektifimden Sanat ve İstanbul halleri…
Dört gün süren fuarda yaklaşık 2 bin eser görücüye çıktı. Sanatseverler, yerel galerilerinin yanı sıra Avrupa, Amerika ve Asya’nın en önemli galerilerini, sanatçılarını ve koleksiyoncularını bir arada görme şansına sahip oldu. Bol renkli, bol dilli bir kültürel mozaik sanatın birleştiriliciğinde kaynaştı, zenginleşti.
Galeri Destek Programı kapsamında 5 ülkeden 17 galeri İstanbul’a geldi:
Türkiye’nin yurtdışında yatırımı olan sanatsever iş insanlarına yönelik olarak ilk kez 2017 yılındabaşlatılan “Galeri Destek Programı” bu yıl genişletilmiş. Böylelikle galerilerin Contemporary Istanbul’a katılımını desteklemeyi amaçlayan program, bu yıl 5 ülkeyi kapsamış. Romanya, Hollanda, Portekiz, Fransa ve A.B.D.’deki galerilerin Contemporary Istanbul 2018’de katılımına destek sağlayan bu program ile Türkiye’deki çağdaş sanat ortamının gelişmesi, çeşitlenmesi ve ülkeler arasındaki sanat yakınlaşmasına destek sağlanması amaçlanıyor.
İçerik ve Projeler:
Contemporary Istanbul, 2013 yılından beri düzenlediği “Plugin” bölümü ile sanatseverleri yeni medya sanatı ile buluşturan dünyanın ilk ve tek çağdaş sanat fuarı. Siemens Ev Aletleri’nin sponsorluğunda ve Ceren-Irmak Arkman’ın kuratörlüğünde düzenlenen Plug-in ile yeni kuşağın sanatla buluşması, kolleksiyoncuların yeni alanlara açılması hedeflenmiş. Plug-in’de bu yıl sergilenen eserler “Extra/Ordinary – Olağan/Dışı” teması altında ziyaretçileriyle buluştu.
2008 yılında Pictet Group tarafından kurulan Prix Pictet, fotoğrafçılık ve sürdürülebilirlik alanında dünyanın önde gelen ödüllerinden biri oldu. Bugüne kadar her birinin sürdürülebilirliğin belli bir yönüne dikkat çektiği yedi ödül döngüsü gerçekleşti. Istanbul’daki serginin 18 Eylül ile 17 Ekim 2018 arasında Global Karaköy’de gerçekleştirilmesi planlanıyor.
Contemporary Istanbul cephesini, Mimarlık Fakültesi öğrencileri tasarladı:
Contemporary Istanbul ve Tabanlıoğlu Mimarlık’ın ortak projesi ile Contemporary Istanbul’un cephesini mimarlık öğrencileri tasarladı. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Mimarlık Fakültesi birinci sınıf öğrencileri arasında yapılan yarışmada 27 tasarım arasında birinci olan “Curvegami”nin, fuar boyunca Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nın cephesinde yer alacak.
Önce CIF Dialogues, ardından Contemporary Istanbul
CIF Dialogues konferanslarını, bu yıl Çağdaş İstanbul Sanat, Kültür ve Eğitim Vakfı (ÇİV) düzenlemiş. CIF Dialogues, Vanessa Arelle’nin danışmanlığı ile hem tasarım hem de içerik olarak yeni bir yapıya dönüşmüş. Geçen yıllardan farklı olarak CIF Dialogues konferansları, Contemporary Istanbul’un açılışından önce, 18 Eylülde Sensibilities/Duyarlılıklar teması altında gerçekleşti. Konferanslarda tasarım, kültürel miras, teknoloji, inovasyon, sanat ve mimarlık ilişkisi ile koleksiyonerlik temaları ele alındı.
Kapanış gününde Contemporary Istanbul Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güreli, İstanbul’un bölgedeki önde gelen sanat merkezlerinden biri olması hedefiyle çalışmalarını sürdürdüklerini vurgulayarak sözlerine şöyle devam etti: “İçinde bulunduğumuz şartlara rağmen bu yıl da fuarımızı başarıyla düzenledik. Bu yıl, geçen yıllara kıyasla, İstanbul’u ve fuarı ziyaret eden koleksiyoncu ve ziyaretçi sayısında önemli bir artış oldu. Gösterilen bu ilgi, dünyadan İstanbul’a olan ilginin arttığını ve şehrin sanat ortamının ilgiyi çeker şekilde geliştiğini göstermektedir. Yurtdışından gelen koleksiyoncuların yanı sıra Türkiyeli koleksiyoncuların ve ziyaretçilerin ilgisi ise İstanbul’a ve sanat çevrelerine beslediğimiz güvenin bir kanıtı oldu. Yakaladığımız ilgiyi gelecek yıl da sürdürmeye kararlıyız. Türkiye’deki sanat üretiminin artması, sanat piyasasının çeşitlenip büyümesi, ülkemizin ve İstanbul’un itibarına ve marka değerine katkı yaparken iş dünyasını birleştirici, yaklaştırıcı rolü ile de ekonomik ilişkilerin büyümesini sağlamaktadır. Contemporary Istanbul, hedeflerimiz doğrultusunda çalışmalarımızda devam edeceğiz. ”
Akbank Yönetim Kurulu Başkanı ve Murahhas Üye Suzan Sabancı Dinçer, Contemporary Istanbul’un dünyanın en önemli çağdaş sanat etkinliklerinden biri olduğunu belirtti ve ekledi: “Contemporary Istanbul’un, bugün, yıllar önce koyduğumuz hedefe ulaşmasından mutluluk duyuyoruz. İstanbul artık dünyada çağdaş sanatın kalbinin attığı önemli merkezlerden biri; bu da hepimize gurur veriyor. Yıl boyunca düzenlenen etkinliklerin yanı sıra Contemporary Istanbul fuarı, hem uluslararası konuşmacıları hem de farklı ülkelerden katılan galerileriyle şehrin ilgi ve odak noktası oluyor. Contemporary Istanbul’un sadece fuarı değil bütün ülkemizi uluslararası alanda büyük bir başarıyla temsil etmesi ve tanıtması gerçekten çok önemli. Bu sene 70. yılını kutladığımız Akbank’ın, kültür sanat alanında yürüttüğü çalışmaların en uzun soluklularından biri olan Contemporary Istanbul Çağdaş Sanat Fuarı’nın ana sponsoru olmaktan gurur duyuyoruz.
13. Contemporary Istanbul, 5 günde 74 bin ziyaretçiyi ağırladı. Bu süreçte de fuar bir selfi çılgınlığına sahne oldu. Ben de zaman zaman bu süreçten rahatsız olup,bunaldım. Bu da fuardan alınan keyfi ve konsantrasyonu düşürüyor . Daha sonra kimi eserlerin bu foto çılgınlığı sürecinde zarar gördü de gelen haberler arasındaydı . En çok sosyal medyaya yansıyan ve fotoğrafı çekilen eser de sanırım Lütfi Kırdar girişinde açık hava da sergilenen Ahmet Güneştekin’e ait Ölümsüzlük Odası eseri oldu. Contemporary Istanbul’un yönetim kurulu, önümüzdeki dönemde bu selfie çılgınlığıyla ilgili bir yaptırımda bulunursa şaşırmam…
Ekonomik dalgalanmaya, yaşanılan sosyal çalkantılara rağmen Contemporary Istanbul gibi sanat etkinliklerinin birleştirici gücü bu yıl da görüldü. Hem fuara gidenlerin anlattıkları, hem de sosyal medyaya yansıyanlar, sanat eserleri aracılığıyla biraz düşünmemize ve nefes almamıza vesile oldu. Ne de olsa sanat ruhun gıdası ve bu hafta sonu İstanbul sanata doydu.