Chios: Sakız Adası
Canınız değişiklik mi istedi ? Bir ufak mola, biraz hava değişimi? Fazla vakit ayıramam da diyorsunuz ... Tamam o zaman Chios yani Sakız Adası Çeşme Limanınadan feribotla sadece 45 dk. ! Hala ne duruyorsunuz haydi karşıya, Ada'ya!
Yunanistan’ın yüzölçümü itibariyle beşinci büyük adası olan ve yaklaşık 55.000 nüfusu olan Sakız Adası, Ege Denizi’nde Karaburun Yarımadası’nın karşısında yer alır ve Türkiye sahillerine sadece 6 km uzaklıktadır. Yani Çeşme sahilinde otururken Sakız'ı , Sakız'dan da Çeşme'yi çok rahat görebilirsiniz. 01 Nisan – 31 Ekim tarihleri arasında geçerli olan Kolaylaştırılmış Vize uygulaması ile zahmetsizce 15 güne kadar vize alabilir ve her gün karşılıklı çalışan feribot seferleriyle adayı ziyaret edebilirsiniz. Ben Ertürk Lines firmasından aldığım gidiş dönüş bilet için 30 € ödedim. Hızlı ve konforlu bir seyahatten sonra Ada'nın merkezini de oluşturan limana yanaştık . Çabuk hallolan gümrük ve pasaport kontrollerinden sonra Ada'yı keşfe koyuldum .
Ada'ya adını veren damla sakızı bütün dünyada sadece Sakız Adası’nda yetişir ve Adanın orta kısmından başlayarak güney kısmına doğru ilerledikçe yoğun bir şekilde yer alır. Sakız ağacı (skinos) aslında Akdeniz’e has maki bodur bitki topluluğuna ait bir “çalıdır” ve bir sakız “ağacının” ağaç konumuna varabilmesi için en az yüz ila yüz elli yıllık bir süre gerekli. Bu yüzden günümüzde bu ağaçlar ciddi koruma ve bakım altındadır. Hatta Türkiye'de de az sayıda olan , Çeşme'de bulunan sakız ağaçlarının çoğaltılmasını yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Zahmetli ve sabır isteyen damla sakızı üretme ve toplama çalışmalarını dilerseniz Ada'da yerinde görüp bilgi alabilirsiniz. Ya da 10. Yüzyıldan beri Ada' yı ziyaret edenler gibi muhtelif sakız ürünlerinden satın alabilirsiniz. Ürün çeşitliliği inanılmaz. Kurabiyeden kozmetik ürünlerine kadar çok değişik ürünlerde kullanılıyor sakız. Ben diş macununu aldım ve o günden beri başka macun kullanamadım .Tavsiye ederim .
Damla sakızı ticareti 14. yüzyılda adayı işgal eden Cenevizliler tarafından başlatılmış. 16. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu hakimiyetine geçen adada, sakız üreticilerine ve bunu üreten köylere büyük imtiyazlar verilerek adaya ekonomik ve kültürel açıdan büyük katkı sağlanmış. Daha sonraki bağımsız dönemde, damla sakızı ticareti çok az sayıda bulunan “tüccarların” eline geçmiş. Yıllar boyunca bu tüccarlar, üreticilerden çok düşük fiyatlara aldıkları damla sakızını büyük kâr sağlayarak, dış pazarlarda satmışlar. Bunun engellenmesi için Yunanistan Devleti tarafından 1983 yılında “Enosi Mastihoparagogon” yani “Damla Sakızı Üreticileri Birliği” kurulmuş. Günümüzde birlik görevine halen aktif bir şekilde devam etmektedir.
Her ne kadar Ada'nın adı ve tarihi Sakızla anılsa da yapılan arkeolojik kazılar bölgede yaşamın neolitik çağlara ( M.Ö. 6000) kadar uzandığını göstermektedir. Daha sonra Antik Yunan Döneminde Atina ve Sparta savaşları sırasında bağımsızlığını koruyan bir ada olarak tarih sahnesinde adını duyurmaya devam etmiş. Bu dönemlere ait arkeolojik buluntular Arkeoloji Müzesinde yer almaktadır.
Büyük İskender tarafından işgali sonucu Helenistik etki altına giren Sakız Adası, M.Ö 2.yüzyıldan itibaren Roma İmparatorluğu’nun müttefiki olmuştur ve bu ilişki Ada 9. Yüzyılda Bizans İmparatorluğu’nun hakimiyetine girene kadar devam etmiştir. Bu dönemde Arap Devletleri’nin akınlarına karşı kaleler ve kale şeklinde köyler inşa edilmiştir. Bizans mimarisinin en önemli eserleri 11. yüzyılda yapılmıştır ve Nea Moni Manastırı bunlardan biridir. Bu döneme ait eserler de Bizans Müzesi' nde görülebilmektedir.
Daha sonra Ada' nın tarihi sırasıyla Ceneviz ve Osmanlı hakimiyetiyle şekillenir. Sakız Adası 1912 de Yunanistan'a bağlandıktan sonra ise 1922 yılına kadar Anadolu’dan göçen büyük bir mülteci kitlesine ev sahipliği yapar. Bu göçmenlerinin çoğu, Yunanistan’daki başka şehirlere götürülünceye kadar, geçici olarak, liman ve kaleye yerleştirilmişlerdir. Günümüzde, Sakız Adası sakinlerinin oldukça büyük bir kısmı, Anadolu’dan gelmiş o göçmenlerin torunlarıdır.
Sakız Adası’nda irili ufaklı 66 köy var. Tarihte, korsanlardan korunmak için kale şeklinde inşaa edilen bu köyler, küçük vadileri, şifa verici baharatları, geleneksel ürünleri ve çok güzel muhafaza ettikleri Ortaçağ mimarisi örnekleriyle ziyaretçilerine keyif veren bir deneyim sunuyor . Bunların en öne çıkanlarından bahsedecek olursam :
Pyrgi Köyü:
Adını köyün meydanında bulunan kaleden alan Pyrgi Köyü, Sakız Adası’nın güneyindeki en büyük köylerden biri. Koruma amaçlı bir duvar oluşturacak şekilde kale gibi inşa edilen Pyrgi’de evler, iki-üç katlı ve sadece köyün içine bakan tarafta kapı ve pencereler var.
Çok sayıda ziyaretçiyi çeken köyün en önemli özelliği ksista ( çizik) adı verilen ,evlerin ve kilisenin duvarlarının özgün süslenme şekli. Bu, duvarlardaki kaplamaların üzerine, geçirilen siyah kuma henüz yumuşakken, ustalar tarafından çizilen şekillerden oluşan bir dekorasyon tarzı. Genelde üçgen, kare ve dairelerden oluşan geometrik desenlere çiçek motifleri de eşlik ediyor . Köyün genelinde siyah beyaz renkte, hareketli cepheler bir ahenk ve bütünlük oluşturuyor. Her binanın önünde durup fotoğraf çekmek istiyorsunuz. Binaları seyrederek sokaklarda dolaşırken, benim dikkatimi çeken başka birşey de kurutulmak üzere asılmış , yöresel bir tür olan minik domatesler oldu. Siyah beyaz zeminde asılı duran kırmızı domatesler şahane süsler gibi heryere renk katmıştı.
Ayrıca ada da üretilen Mastika adı verilen sakız likörünün en iyisini bu köyde, meydanının hemen yakınındaki Manos Souvenir adlı mağazada bulabilirsiniz.
Mesta Köyü :
Sakız Adası merkezinden 35 km mesafede bulunan ve Bizans döneminde inşa edilmiş Mesta Köyü, en iyi korunmuş, benzersiz bir mimariye sahip, ortaçağ köylerinden biri.
Korsanların kaybolması ve köy merkezindeki önemli binalara ulaşamamaları için, bir labirent şeklinde inşa edilen köyün içine girmek için sadece iki kapı var. Daracık sokaklar ve evler, köylülerin görünmeden çatılarda hareket edebilmeleri için boşluklar olmadan yan yana inşa edilmiş. Günümüzde, köydeki yapılarda duvar resmi (fresk) izleri hala görülebilen Mesta'da 1833 yılına ait aziz resimleri ve Palaios Taksiarhis’e ait kubbeli kral kilisesi de görülmesi gereken tarihi değerlerden.
Mesta Köyü’nde meydanda ziyaretçilerin ilgi gösterdikleri eski eşya satan çok sayıda dükkan ve restoran var . Köydeki turunuza tatlı bir mola eklemek isterseniz Ada'nın en iyi dondurmacıları da yine bu meydanda sizi beklemektedir
Salaş balık lokantalarına da ev sahipliği yapan Mesta Limanı, köyden sadece 4 km mesafede. Ayrıca Köyün yakınında Apotika, Salagon ve Didymes gibi birçok ünlü plaj bulunuyor.
Kampos:
Sakız Adası’nın merkezine yakın bir bölge olan Kampos, 14. Yüyılda Cenevizlilerden yapılma köşklere ev sahipliği yapar . Yüksek taş duvarlarla çevrilmiş narenciye bahçeleri ve bahçelerin içindeki, şahane köşkler vakti zamanında adanın en zenginlerinin yaşadığı evlermiş . Şimdilerde birkaçı otel ve restorana dönüştürülse de bölge hala Ada zenginlerinin ikamet ettiği kısım olma özelliğini sürdürüyor. Kampos’a gittiğinizde, köşklerin ve bahçelerin nasıl göründüğünü merak ediyorsanız, mutlaka bugün güzel bir kafe olan Citrus’a uğrayın.
Burada bulunan, bir zamanlar soylu Argentilerin rezidansı olan Argentikon Luxery Suites devasa bir bahçede yer alan beş müstakil villada , sekiz suitten oluşan Ada'nın en şık oteli. Orta Çağ'ın özelliği olan kemerli kapılar, pencereler ve yüksek duvarlar, yerel Thymiana kızıl taşından inşaat tekniği ile uyum içerisinde, tarihe ve çevreye saygı göstererek bir araya gelmiş ve bir sanat yaratmış. Konaklama tercihiniz olmasa da gezip görmenizi öneririm. (argentikon.gr)
Volissos Köyü:
Sakız Adası’nın merkezinden 40 km uzaklıkta ve nüfusu 500 kişi olan Volissos Köyü, adanın kuzeybatısındaki en büyük köy ve bir rivayete göre burası Homeros’un doğduğu köy.
Köyün üst kısmında, içinde binalar, sarnıçlar ve kiliseler olan Ortaçağ Dönemi’nden kalma bir savunma kalesi bulunuyor. Geceleri etkileyici bir ışıklandırma ile aydınlatılan kaleyi sahile bağlayan bir de tünel var. Dar sokakların, eski taş konakların oluşturduğu köyde yel değirmenleri ve Bizans kiliseleri de bulunmakta.
Turizmin oldukça gelişmiş olduğu köyde tavernalar, oteller ve birçok tesis hizmet vermekte. Ayrıca adanın zeytin yağ ihracatının önemli bir miktarı buradaki üretimden karşılandığı için köydeki zeytin ağaçları ada için çok önemli.
Yemekler:
Sakız Adası’nda yemekler daha çok balık ve diğer deniz ürünleri ağırlıklı olmakla beraber Yunan mezeleri ve çeşitli et yemekleri de gayet başarılı. Meşhur Yunan yemekleri olan Moussaka, Souvlaki, Choriatiki, Yunan salatası ve diğer Yunan mezelerini hemen hemen tüm restoranlarda bulabilirsiniz. Adanın hem iç kesiminde hem de kıyı kesiminde oldukça kaliteli restoranlar keşfetmek mümkün. Restoranlardaki fiyatlar oldukça uygun ve lezzet kalitesi de yüksek. Kısaca sıralayacak olursam Mezedopoleion Palaio Petrino, Ouzeri Tzivaeri, To Meliotiko Ouzeri, To Tavernaki Tou Tassou, To Mestousiko en çok rağbet gören restoranlardan bazıları.
Lagkada, Kataraktis ve Volissos’un Limnia koylarında güzel balık restoranları bulabilirsiniz. Ben Lagkada koyundakileri tercih ettim . Deniz ürünlerinin tazeliği ve pişirme sadeliği gerçekten damakta festival kıvamındaydı . Maviyle buluşan yemyeşil koyun görsel zenginliği de bambaşka bir keyif ekledi şahane yemeğimize.
Sougania (soğan dolması), Ampelofia (yalancı dolma), Kolokitholuluda (pirinç veya peynirli kabakçiçeği dolması), Kolokithokefedes (kabak köftesi), Kremmidofites (soğanlı börek), Giozlemedes (gözleme),Melitzanosalata (közlenmiş patlıcan salatası), Tsirosalata(tütsülenmiş balık, pancar turşusu ile sunulur) Sakız Adası’nda mutlaka tadılması gereken mezelerdir. Sakız’da fava bakla yerine sarı mercimekten veya “gambulya” da denen yabani bezelyeden kapari karıştırılarak yapılır. Üzerine zeytinyağı dökülür. Bourtheto ise Arnavut biberi katılmış domates sosu içinde fırında pişirilmiş sardalyadır. Sakız köftesi ise sakız, kişniş, kimyon karıştırılıp zeytinyağında kızartılan köftedir.
Suma adındaki içki sadece bu adaya özgüdür ve incirden yapılan bir rakıdır. Anasonlu ve anasonsuz çeşitleri bulunur.
Adaya özgü Mastello Peyniri de Sakız da deneyeceğiniz ve yanınızda götürmek isteyeceğiniz özgün tadlardan bir diğeri
Tatlılara gelince; Sakız Adası sakız yetiştiriciliği ve onun diğer ürünleri ile çok meşhurdur haliyle en meşhur tatlısında da sakız başrol oyuncusu. Sakız tatlısı, sakızlı muhallebi,sakızlı dondurma tadabileceğiniz sakızlı tatlılar. Ayrıca, üzüm, elma, kiraz ve narenciyeden yapılan “chian” ismindeki kaşık tatlısını mutlaka denemelisiniz.
Adını tarihte denizcileri ve Sakız'la duyurmuş olsa da Chios değişik karakterdeki plajları, tarihi ve mimari dokusunu muhafaza etmiş köyleri ve şahane gastronomik lezzetleriyle keyifli bir gezi deneyimi sunuyor. Hal böyle olunca da her yıl biraz daha fazla gezginin gezi güzergahına dahil oluyor. Ada hayatının sakin ve kendine özgü atmosferini soluyup bir süreliğine de adalı olmak isterseniz Chios turistik olmadan, karakterini koruyarak size bu deneyimi yaşatmak üzere Çeşme sahillerimizin yanıbaşında ziyaretçilerini bekliyor.... Keyifli geziler....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder